İzmir üniversitelerine rekor talep
İzmir Vakfı’nın üyeleri ve tüm paydaşlarıyla birlikte yürüttüğü İzmir Zamanı – Üniversite İzmir’de Yaşanır kampanyası meyvelerini verdi.
İzmir Vakfı’nın üyeleri ve tüm paydaşlarıyla birlikte yürüttüğü İzmir Zamanı – Üniversite İzmir’de Yaşanır kampanyası meyvelerini verdi. İzmir’deki üniversitelere rekor düzeyde talep gerçekleşti. İzmir Vakfı, üniversite tercihleri öncesinde gençleri İzmir’in olanaklarından haberdar etmek için İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri, Deniz Ticaret Odası, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ile birlikte İzmir Zamanı – Üniversite İzmir’de Yaşanır kampanyasını başlatmıştı. Üniversite öğrencilerini İzmir’de okumaya davet eden kampanya meyvelerini verdi. Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrenciler tercihlerini İzmir’den yana yaptı. YÖK 2020 Yerleştirme Raporu'na göre Türkiye genelinde üniversitelerin doluluk oranı yüzde 95'e ulaştı. Rapora göre 838 bin 221 kontenjanın 781 bin 165'ine yerleştirme yapıldı; 57 bin 56'sı boş kaldı. Devlet üniversitelerindeki doluluk oranı yüzde 95,77; vakıf üniversitelerinde ise yüzde 85,75 oldu. Öğrenciler İzmir’i tercih etti İzmir’deki üniversitelere rekor düzeyde talep gerçekleşti. İzmir devlet üniversitelerinde (İzmir Demokrasi Üniversitesi, İzmir Bakırçay Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi) doluluk oranı yüzde 100’e ulaştı. Türkiye genelinde vakıf üniversitelerine talep yüzde 85 iken; İzmir Tınaztepe Üniversitesi yüzde 100, İzmir Ekonomi Üniversitesi yüzde 99,58 ve Yaşar Üniversitesi yüzde 89,10 doluluk oranına sahip oldu. Üniversite İzmir’de Yaşanır 81 ildeki üniversiteler tek tek kendilerini tanıtmaya çalışırken, İzmir diğer kentlere de örnek olacak şekilde, Türkiye’de daha önce yapılmamış bir kampanya başlatmıştı. İzmir Zamanı – Üniversite İzmir’de Yaşanır kampanyası üniversiteyi sadece öğretim alınan yer değil; gençlerin hayatlarına yön veren yılların yaşandığı bir dönem olarak kurgulamış ve kent kimliğini ön plana çıkarmıştı. İzmirli kuruluşlar ortaklaşa yürüttükleri bu kampanyada gençlere kucak açtıklarını, onları yaşamın merkezine koyduklarını; İzmir’de sadece okumaya değil yaşamaya gelmelerini, üniversiteyi bitirdiklerinde de kentte yaşamaya devam etmelerini isteyen ortak bir çağrı yapmışlardı.