Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınıyla mücadele sürecinde Türkiye belediyecilik anlamında yeni bir yönetim modeliyle tanıştı. Planlama ve önceliklerin tümüyle değiştiği bu yeni dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi hayata geçirdiği “kriz belediyeciliği” uygulamalarıyla ön plana çıktı. Sürecin getirdiği ağır mali yüke rağmen Büyükşehir Belediyesi sene başından bu yana1,1 milyar lira yatırım yaparak kente ve kentliye yönelik hizmetleri aksatmadı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin henüz Türkiye’deki ilk resmi vaka açıklanmadan önemler almaya başladığı ve salgının yayılma sürecinin hızlanmasıyla birlikte “kriz belediyeciliği” uygulamasını hayata geçirdiği koronavirüs sürecinin etkileri ekonomik tablolara da yansıdı. Tüm kente yayılan koruyucu önlemler ve on binlerce kişiye ulaşan sosyal desteklerle birlikte belediyenin harcama bütçesinde öngörülmeyen artışlar yaşandı. Son üç ayda küresel salgın sürecine özel tüm faaliyetlere ve malzeme alımlarına toplam 150 milyon TL harcandı. Buna rağmen hizmet ve yatırımlar aksatılmadan sürdürüldü, sene başından itibaren 1 milyar 100 milyon lira tutarında yatırım harcaması yapıldı. Ancak ekonomik yaşamı olumsuz etkileyen sosyal izolasyon belediye ve bağlı kuruluşlarının gelirlerini de azalttı. Madalyonun diğer yüzünde toplu ulaşım kullanımının azalması, su faturalarının tahsilatındaki düşüş, kira, ilan-reklam vergilerinin ötelenmesi gibi nedenlerle 200 milyon lirayı aşan bir gelir kaybı bulunuyor.
Maskeden sosyal yardıma kadar her ihtiyaç karşılandı
İzmir Büyükşehir Belediyesi koronavirüs sürecinde en büyük krizlerinden biri haline gelen vatandaşların maske tedarik edememesi sorununa “Maskematik” formülüyle çözüm getirdi. 2 milyon 240 bin adedi Meslek Fabrikası’nda üretilen toplam 4,5 milyon maske halka ulaştırıldı. Uyarıcı çıkartmalar, afiş ve bilgilendirme görselleri için toplam 270 bin materyal üretilerek halkın toplu olarak kullandığı işyerleri ve sosyal mekanlara dağıtıldı.
Salgının yarattığı ekonomik yaraları sarmak için 40 bin aileye 400 TL’lik nakdi yardım yapıldı. Bağışlarla birlikte 155 bin 252 aileye gıda paketi dağıtıldı. 262 bin 552 adedi Halkın Bakkalı aracılığıyla olmak üzere toplam 422 bin 150 kişilik iftar sofrası, öncelikli mahallelerde 82 bin 500 adet sıcak çorba, sebze ve meyvelerden oluşan 5 bin adet ‘Direnç Paketi’ ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. 1-5 yaş arası 153 bin 760 çocuğa, 3,8 milyon litre süt dağıtımı yapıldı. Üreticilere destek amaçlı alımlar bakla, enginar, bezelye ile devam etti. Özellikle kısıtlama günlerinde sokak hayvanları da unutulmadı ve 51 ton mama dağıtıldı.
Sosyal dayanışma amaçlı tüm yardım faaliyetlerine 120 milyon TL harcandı. Maske, dezenfektan ve diğer koruyucu önlemlerin yanı sıra, sosyal yardımlar ve pandemi sürecine özel tüm faaliyetlere Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşlarının bütçesinden harcanan tutar 150 milyon TL’ye ulaştı.
Gelir akışı durdu ama hizmetler durmadı
İzmir’in yerel yönetimi, bütçe gelirleri anlamındaysa büyük miktarda kayba uğradı. Kısıtlamalarla birlikte toplu ulaşımdaki yolcu sayısının düşmesi, su sayaçlarının okunamaması, kiraların ve ilan-reklam vergilerinin ötelenmesi gelirlerde azalmaya neden oldu. Ulaşım gelirleri yüzde 85, su gelirleri yüzde 55 oranında azaldı. Gelir kayıplarının toplamı 200 milyon lirayı aştı. Ancak tüm bu olağanüstü koşullara rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi kente yapmayı planladığı hizmetleri aksatmadan sürdürdü. Yılın başından itibaren büyük bölümü pandemi sürecini kapsayan dönemde Büyükşehir, İZSU ve ESHOT 1,1 milyar TL harcama yaparak yatırımlarına devam etti.
Koronavirüs sürecinde devam eden yatırımlar: