Koronavirüs Hastalığı dünyada ve ülkemizde hızla yayılmasını sürdürmektedir. 11 Mart günü ülkemizde görülmeye başlanan Koronavirüs salgınında geçen 12 günlük sürede resmi verilere göre 1.236 vaka tespit edilmiş ve 30 kişi de hayatını yitirmiştir. Kara Kuvvetleri eski Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, koronavirüs yüzünden ölüyor ve siyasi iktidar bu ölümü halktan saklıyor. Gazeteci Sayın Saygı Öztürk bu olayı açıklamasaydı, kimsenin haberi olmayacaktı. Bu olaydan sonra siyasi iktidarın açıkladığı verilere güven konusu, yine gündeme gelmiştir.
.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi’nde Öğretim Görevlisi Dr. Güle Çınar Aydın, 18 Mart 2020 tarihinde koronavirüsle ilgili yapılan kurum içi toplantıda; “umreden dönenler her şeyi mahvetti, vaka sayısı olarak binleri bulmaya başladık” demiştir. Toplantıya katılanlardan biri izinsiz ve gizli çekim yaparak, bu görüntüleri sosyal medyada paylaştı. Bu paylaşım sonucunda Dr. Güle Çınar Aydın’a linç kampanyası başlatılmıştır. Üniversite yönetimi de bilimselliği bir yana bırakıp, soruşturma açmıştır. Üniversite yönetimi hekimin onurunu ve hekimlik mesleğini kamuoyu önünde rencide ettiğinin farkında değildir, yaptıkları utanç verici bir eylemdir. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi yönetimince özür yazısı paylaşılan Dr. Güle Çınar Aydın’a, insanlık ve bilimsellik adına destek vermek gerekir.
Ülkemizde virüs salgınının çıktığı kentler hala açıklanmadı. Hâlbuki o kentler hemen karantinaya alınmalıydı. Ne yazık ki yakın temas önlenemediği için, tüm kentlerimizde koronavirüs salgını hızla yayılacaktır. Karantina için öğrenci yurtlarının kullanılması son derece yanlıştır. Çünkü öğrenci yurtlarında, hastanelerde olan gerekli tıbbi donanım ve malzeme yoktur. Odalar çoklu yataklıdır.
Ülkemizde koronavirüs salgını için alınması gerekli önlemler yeterince alınmamaktadır. 65 yaşın üstündeki vatandaşlar için sokağa çıkma yasağı konulması doğru bir uygulamadır ancak eksiktir. Sokağa çıkan 65 yaş altındakiler sokaktan virüs alıp, eve getirecektir. Bu yüzden en az 15 gün süreyle herkese katı bir sokağa çıkma yasağı uygulanması gerekir ki, bu salgını önlemenin en önemli yolu budur. Çünkü virüsün yayılımı ancak bu şekilde önlenebilir.
Sağlık Bakanı ABD'ye 500 bin test kiti sattığımızı söyledi. Ülkemizde çok yoğun olarak test yapmamız gerekirken, ABD’ye test kiti satmamız, ihanet olarak açıklanabilir. Ülkemizde koronavirüs test sayısının artırılarak, toplumsal tarama yapılması çok önemlidir. Koronavirüs taşıyan hastaların en kısa sürede belirlenerek, sağlıklı kişilerle temasını önlemek, hastalığın yayılımının yavaşlatılmasına ve yok edilmesine büyük bir etkendir. Kurulan bilim kurulunun, siyasi iktidardan bağımsız ve özgür düşünmesi gerekmektedir. Bu konular için hekimlikle ilgili meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleri ile işbirliği sağlanmalıdır.
Okulların kapanmasını bazı aileler tatil olarak gördüğü için, yaşadıkları kentleri terk ederek yazlık bölgelere gittiler. Oysa insanların en güvenilir yaşam alanları, şu anda yaşadıkları konutlardır. Camilerde toplu ibadeti yasaklamak ve spor karşılaşmalarını ertelemek olumludur. Bunlar sokağa çıkmayı ve yakın teması önlemek için gereklidir.
Siyasi iktidarın açıkladığı ekonomi paketinin tek olumlu yanı en düşük emekli maaşının 1.500 TL yapılmasıdır. Ekonomi paketinde üreticiye ciddi bir destek olmadığı gibi emekçiye de hiçbir güvence yoktur. İşyerlerinde eleman çıkartma ya da maaş düşürme en az 6 ay yasaklanabilirdi; esnafın kirasına erteleme getirilebilirdi. Çocuğuna bakmak zorunda olan ebeveynlere kamuda idari izin, özel sektörde ücretli izin verilebilirdi. Toplumun sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanması gündeme getirilebilirdi. Birçok ülke, üreticilerini ve halkını koruma altına alırken, bizim kolonya ve maske dağıtmamız gülünçtür. Bu salgın; sabır ve dua ile önlenemez, sadece akıl ve bilim ile önlenir.
Bugün koronavirüs salgınıyla savaşırken, bütçeden 26 milyar TL Afrika Kalkınma Bankası’na aktarılması çok yanlıştır. Bu olağanüstü ve zor günlerde devlet bütçesinden maske bile bulamayan sağlık çalışanlarına, işyerleri kapatılan esnafa, risk altındaki emekçilere, evlerine dönemeyen öğrencilere pay aktarılması gerekir.
Ülkemizde siyasi iktidarın dayatması sonucunda yapılan şehir hastaneleri nedeniyle birçok kamu hastanesi, tüm sistem ve donanımlarıyla kapatılmıştır. Sağlığın ve eğitimin özelleştirilmesi, ‘hasta ve öğrenci’ yerine ‘müşteri’ olgusunu getirmiştir. Eşsiz liderimiz Atatürk’ün akıl ve bilim üzerine kurduğu cumhuriyetimizin halkçı ve kamucu sosyal devlet anlayışına dönmemiz gerektiği geç de olsa anlaşılacaktır. Bu salgın, aynı zamanda ülkelerin sağlık altyapıları hakkında da bilgi vermektedir. Yaşanan olaylar göstermiştir ki, bugün dünyanın gereksinim duyduğu politikalar devletçilik, halkçılık, devrimcilik ve laikliktir. Vahşi kapitalizm dönemi son bulacaktır.
Koronavirüs, insanların hurafelerden ve yalanlardan kurtulup gerçeklerle tanışmasına yardımcı oldu. Kısa sürede bütün din adamlarını susturdu, bütün dini mekânları geçici olarak kapattı, spor karşılaşmalarını erteletti. Kentleri, caddeleri, alışveriş merkezlerini boşalttı. Bu durumda hepimiz koronavirüsten korkuyoruz ama unutmamamız gereken bir durum var: koronovirüs de korkuyor. Bilim insanlarımızdan korkuyor, çünkü koronavirüsü yok edeceklerini biliyor. Dilerim bu yaşananlardan sonra aklın öncülüğünde ve bilimin ışığında ilerleme gösteririz.
http://www.bursaarena.com.tr/koronavirus-uzerine-makale,4296.html
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.