Ülkemizi de etkisi altına alan koronavirüs salgını hayatımızın bir parçası haline geldi. Siyasi iktidarın doğru-yanlış aldığı önlemlerle, hayat bir şekilde devam etmekte fakat ölümlerde artış sürmektedir. Bu arada ekonomik zorluk içinde olan esnaf ve çalışanların durumu gerçekten çok zordur. Alınan ekonomik önlemlerin yeterli olmadığı da görülmektedir.
Siyasi iktidar, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı nedeniyle vatandaşlara gerekli yardımlarda bulunamıyor. Hatta maske, tıbbi malzeme vermekte bile zorlanıyor. Ancak maske, tulum, eldiven, gözlük gibi tıbbi malzemeleri 34 ülkeye bağışlamaktan da geri kalmıyor, övünüyor.
Ekonominin zaten sıkıntıda olduğu ve koronavirüs salgınıyla birlikte daha da kötü olacağı bilinmesine karşın ülkemize hiçbir yararı olmayan ihaleler yapılmaktadır. 25 Mart tarihinde Kanal İstanbul kapsamında Başakşehir'deki tarihi Odabaşı Köprüsü ve Arnavutköy'deki tarihi Dursunköy Köprüsü'nün yeniden yapım işi için ihale yapıldı. Bütün dünyada koronavirüs salgınıyla mücadele için önlemler alınırken, ülkemizde de ivedi ve ciddi önlemler alınması gerekirken, bazı müteahhitlere ayrıcalıklar veriliyor. Paralar yanlış yerlere savruluyor; halk can derdinde, iktidar ise ihale ile rant peşinde.
27 Mart tarihinde AKP genel başkanının memleketi Rize’nin Güneysu ilçesinde 152,6 milyon liralık yol ihalesi yapıldı. İhalenin sözleşmesi 3 Nisan tarihinde imzalandı ve yol inşaat çalışması koronavirüs kısıtlamalarından etkilenmeden hemen başladı. Yine Rize Güneysu-Küçükçayır İl yolu arası toprak işleri, sanat yapıları, köprü işleri, üstyapı ve tünel işleri için 10 Nisan tarihinde ihale ilanı yayınlandı.
AKP genel başkanı 6 Nisan tarihinde İstanbul’da Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe’de olmak üzere bin yataklı iki sahra hastanesi yapılacağını söyledi. Sahra hastanesi, afet ya da savaş dönemlerinde artan sağlık hizmetlerini karşılamak için geçici olarak kurulan hastanelerdir.
Üç pist bulunan Atatürk Havalimanı'nda, değeri 4 milyar dolar olan iki pist, hastane inşaatı için kırılarak yok edildi. 11 milyon 650 bin metrekare arazisiyle dünyadaki anakentler arasında kent içerisindeki en büyük araziye sahip olan Atatürk Havalimanı’nın 325 bin metrekarelik terminal binası hastane için uygun olmasına karşın, mevcut pistlerin yok edilmesi akıl ve bilim dışıdır. Üstelik Atatürk Havalimanı resmi olarak halen uluslararası niteliğiyle aktif olarak kullanılmaktadır. Koronavirüs salgınıyla birlikte tüm kargo uçuşları, özel jetler ve cumhurbaşkanlığı filosu, Atatürk Havalimanı'nı kullanıyor. Bu olay hastane yapmaktan çok Atatürk Havalimanı’nı yok etme operasyonu olarak değerlendirilmelidir.
Sancaktepe’ye yapılan diğer hastane de askeri havaalanını ortadan kaldırılarak yapılmaktadır. Sanki havalimanları özellikle seçilmiş gibidir. Havalimanlarının değerini bilmeyenler, ateşle oynadıklarının da farkında değillerdir.
Burdur'un Yeşilova ilçesindeki beyaz kumsalı ve turkuaz renkli suyunun güzelliğiyle tüm dünyanın gözünün üstünde olduğu, 2019 yılında “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilen Salda Gölü, koronavirüs salgını nedeniyle ziyarete kapatıldı. Birilerinin görüp “mutmain” olduğu bu doğa harikasına millet bahçesi yapmaya kalkanlar, bu doğa harikasını da yok etmeye çalışmaktadırlar. 14 Nisan günü alınan görüntüler bunu kanıtlamaktadır. Bunun üzerine Burdur Valiliği yaptığı açıklamada Salda Gölü'nde Beyaz Adalar Bölgesi'nde iş makinesiyle tesviye ve taşıma yapıldığını tespit etmiş ve çalışmaları durdurmuş, firma hakkında izinsiz ve usulsüz çalışma yaptığı gerekçesiyle idari ve adli süreç başlatmıştır. Sonuç olarak şöyle diyebiliriz: Yakında yine bildiklerini yapacaklardır.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı, Kuzguncuk’ta kiraladığı evinin yanındaki araziye yol, şömine ve çardak gibi peyzaj düzenlemesi yaptırmış, beton taşlardan duvar ördürmüş, jiletli teller çektirmiştir. Yapılan bu yasadışı girişimi bazı mahalle sakinleri şikâyet etmiş ve konu İstanbul Anakent Belediyesi Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nce incelenmiştir. Sonuçta yapılan bu yasadışı düzenlemeler, Boğaz Öngörünüm Yasası’na aykırı olduğu gerekçesiyle, zabıta ekipleri tarafından yıkılmıştır. 8 Nisan 2020 tarihinde yapılan ihale ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kiralanan 241 metrekare arsanın yıllık kirası 3.100 TL, aylık yaklaşık 258 TL’dir. Bu konuyu haber yapan Cumhuriyet Gazetesi’ne 15 Nisan tarihinde “terör örgütlerine hedef gösterme” iddiasıyla soruşturma açılması nasıl bir hukuksuzluktur, nasıl bir mantıktır?
Yine bu günlerde cumhuriyetimizin ilk toplu konut projesi ve kent merkezindeki ender yeşil alanlarından olan Ankara’daki Saraçoğlu Mahallesi’nde ağaç katliamı ve sondaj çalışmaları yapılmaktadır. Saraçoğlu Mahallesi’nin altına otopark, üstüne otel ve yeni yapılanma öneren proje için, Koruma Kurulu kararını yargıya taşınmıştır ama hukukun olmadığı yerde, talan ve yağma ön plana çıkmaktadır.
14 Nisan günü kabul edilen 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile her türlü kötülüğü işlemiş suçlular kanun kapsamına alınmaktadır. Ancak düşünce özgürlüğü kapsamındaki suçlar af ve indirim kapsamı dışında bırakılmıştır. Bu af ile serbest kalan mafya başı Alaattin Çakıcı’nın avukatının, bu yasayı hazırlayan MHP milletvekili olması bazı bilinmezleri de ortaya çıkartmaktadır. Gerçek bir af yasasının, geniş tabanlı uzlaşıyla Anayasa’nın eşitlik ilkesi doğrultusunda çıkarılması gerekir. Her türlü suça karışmış ve özellikle bir mafya lideri için çıkartılan af, ülkemizin saygınlığına gölge düşüreceği gibi, anlamsızdır, üzücüdür ve vicdan yaralayıcıdır.
Ülkemizde bütün bunlar yaşanırken şehit haberleri de gelmeye devam etmektedir. Artık şehit haberleri gerekli ilgiyi görememekte, ateş düştüğü yeri yakmaktadır. Kötü ellerle ve bilinçsizce yönetilen ülkemizin gerçekleri çok acıdır, büyük bir trajedidir. Bu salgın günlerinde yeterli parayı bulamayan siyasi iktidar, anlamsız ve gereksiz ihalelerle yangından mal kaçırma görünümündedir. Şimdi şöyle bir soru akıllara gelmektedir: Koronavirüs salgını mı tehlikeli, yoksa ülkeyi yönetenler mi? İşte bütün sorun bu. Ancak her ne olursa olsun mutlaka umut vardır ve hep var olacaktır...
http://www.bursaarena.com.tr/yangindan-mal-kacirmak-makale,4419.html
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.